Ahoy!
Öyle sağda solda birikmiş bir kaç şey var onları aktarayım. Aslında çok işim var da, kaçamak yapıyorum. Memenizin değerini bilin [bu ilgisiz oldu].
Geçen hafta kıçımı devirip yatmak, geniş omuzlarımın bakımını yaptırmak ve yüzmek için tatile, Kuşadası'na gitmiştim. Tatilden önce de İzmir'deki aileme bir iki gün uğrayayım dedim.
Öylesine konuşurken ben midemin iki üç senedir ota boka yandığını azğımdan kaçırınca anam beni hastaneye götürdü. Sen misin bu saate kadar bekleyen.
Annemin arkadaşı olan doktor hanım "gel bakayım, vereyim şu boruyu boğazından aşağıya da aklın başına gelsin" dedi. Sonra bir de baktım ucunda LED olan bir boru ile üstüme doğru gelmekte. Bir de önceden içirdikleri limonatada ilaç varmış, direnemedim.
Lafta 3 dakika süren bir olaymış bu endoskopi denen şey. O süre içinde insan kendini kasmaktan [reflekse karşı koymaya çalışmak, midenin bulanması, kendini sıkmaktan gözünden, burnundan, ağzından, kulağından yaş gelmesi] ağzım burnum kaydı. Yüzümdeki kılcal damarlar belirdi, bafik dı vempayr sleyır sezon sonu yaratığı gibi oldum [omuzlar da geniş olunca ayrı bir korkunç, düşünün artık]
Ben tahammülümün sınırlarındaydım, nefes almam garipleşti ki, doktor hanım şöyle bir şey dedi "tamam, bitiyor onikiparmak bağırsağındayım" [bu noktada endoskopide ağızdan girildiğini belirtmek isterim, bilmeyen varsa]. Höh dedim, oraya kadar niye indiniz.. tabi içimden dedim bunu, ağzım dolu çünkü. Neyse sonra bitti işlemler, rahat bir nefes aldım, yutkunmayı engelleyen ilacın etkisi geçti rahatladım.
Hayır, biraz önce cenin gibi kıvrılan ben değilmişim gibi muayene odasından çıktım hala muziplik peşindeyim. Benim çıktığımı gören sırada bekleyen genç bir hatun vardı. Sordu; "Nasıl geçti? Zor oluyor mu? Acıtıyor mu?" diye. Bende dayak yemiş Raki Ballıboğa gibi kayık bir surat, terlemişim zibil gibi, şöyle bir cevap vermişim: "Yok, gayet kolay bir şeymiş, kendinizi rahat bırakırsanız hiç bir şey olmuyor". Yalana gel. Acı yok ama bünye kaymış, lavaboya nasıl gittim onu bilmiyorum.
Hayır, bir de görüntüden anlaşılıyor zaten ne girmiş ne çıkmış. "ağzımdan gözümden yaşlar akmış, kılcallarım pötibör olmuş, daha neyini soruyorsun acıdı mı diye? Acıdı tabe lan." anlamında bir tepkiydi.
Bir VCD verdiler.. çekilen görüntülerin olduğu. Bir ara izleyeyim, çok merak ederseniz size bir kuple gösteririm midemi.
Neyse sonuç olarak önemli bir şey yokmuş, yara varmış midemde ama temizmiş. iki haftalık ilaç ve üç ay uymam gereken diyet verdiler. Şimdi rahatım.
Olası sebepler; düzensiz uyku, düzensiz yemek, stres, alkol, yağlı yeme, katı şeyler yeme (cips, kraker, kraken), karın ve bel kaslarını zorlama (kama sutra vs.).. ve ben bu listeyi tamamlıyordum geçtiğimiz 6-7 sene içinde.
Bir de endoskopi için sıra beklerken arada da düşmüş dolgumu tamir ettiler, o arada kaynadı. Anestezi de istemedim akşam yola çıkıyorum diye. Aferin di mi?
Tatilden döndüm şimdi de projemizin hedef tarihi var bu cumaya, onu yetiştirmeye uğraşıyorum. [Neden proje bitimine iki hafta kala tatile çıktım o ayrı bir muamma]. Projemiz maykrosoft için yaptığımız bir web sitesi. Çocukları İnternet hakkında bilgilendirmeyi amaçlayan, çizgi filmli, oyunlu bir site.
Nedense çok dandik bir şey oldu, benim pek içime sinmedi.
Neyse efenim. ben işime döneyim. Cuma akşamına kadar bir sürü iş var.
öpüldünüz alınlarınızdan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder